Nörobilim ve Gelişim

Nörobilim ve beyin hakkında çalışıyorum yakın zamanlarda. Öğrenme aşkım beni beyin sistemleri, nöronların çalışma ilkeleri, transmitterler, snaptik bağlara sürükledi. İnsana dair ne varsa öğrenme azmiyle ilerleyen bu yolda, kendi kendime beynime neler neler ettiğime dair bir aydınlanma yaşamaktayım😅.

Bir önceki adım dikkat ve odaklanma teknikleri idi ajandamda, akabinde dikkatin hedeflere yönelik beyin hareketlerine bakarken, şimdi beynin hangi şartlarda, ne zaman, ne destekle ve nasıl daha sağlıklı ve güçlü olduğuna geldi sıra.

Enteresan bir sonuç var elimde, şöyle ki yıllarca ister iş insanı, ister koç, ister yönetici olarak hep aklımda tuttuğum Niyet-Odak-Zihniyet üçlüsü beynin de çalışma sistemini oluşturuyormuş. Yani kalbinizle neye niyetli olduğunuz, beyninizce bir görev olarak alınıyor, odağınız niyetinize kilitleniyor.

Tertemiz örnek; araba almak isteyenlerin arzu ettikleri model arabayı aniden sokaklarda bolca görmesi örneği. Ardından zihniyet geliyor ki o işte biraz karışık. Zihniyet yapısını, beyin içinde tuttuğumuz şartlar, hayata tutunma stiliniz kolayınıza gelen bakış açınız, yani kullanmaya alışkın olduğunuz beyin kaslarınız belirliyor. Yargılamak veya öğrenmek dışında da zihniyet yapıları elbette var ancak yine her zaman olduğu gibi, negatif olan zihin yapısı hep güçlü, önde ve sizi çeldirmeye çalışıyor. Mevzu şu, siz her ne konuda olursa olsun derdi dermanı başka bir yerlerde aramak yerine ben neyi değiştirebilirim demeye başlayınca zihniyet yapınızda farklı yollar ve patikalar geliştirmeye başlıyor, yeni snaptik bağlar, yani temiz öğrenmeler ve beyin kaslarında kıpırtılar devreye giriyor ve elbette şahane bir sonuç olarak beyin öğreniyor ve gelişiyor.

Denemeyi denemek, ister A3 projesi yapın, ister üstesinden gelinemez kronik bir sorunu çözmeye çalışın, ister hat dengeleme yapın, ister ilişki kurmaya çalışın... her alanda ve her konuda size hizmet ediyor.

Seçeneklerinizi arasında ya "zaten...hep...herkes...." diye başlayan veya kendinizi öven sesleri dinlemek ve maalesef olduğunuz yerde kalmak ya da denemeyi denemek var sonuç olarak.

Bir diğer enteresan snaptik bağ ise VUCA ile ilgili.

VuCa, en net özetle belirsizlik demek. Bildiğiniz yerden soru gelmemesi ve hatta soruların bile belirsizliği durumlarında beynin gönderdiği sinyaller hep stres sinyalleri. Savaşmak ya da kaçmak da en sık kullanılan tepkiler, alternatif tepkiler mümkün mü?

Durumun bir parçası olduğumuzu göz ardı etmek ve yüksekten bakmak...

Kendimizi 3. Tekil şahıs değerlendirmesi ile incelemek...

Denemediğiniz bir sürücü ile yeni adım atmak...

Kısaca otobanları bozup patikalara göz atmak seçenekler arasında mı acaba ?

Düşünmeye değer bence...

Bu sefer sizi denenmemiş bir yoldan hedefe gitmeye davet ediyorum, öğrenme adına, başarma azmi adına, başaramadıklarınızı bir defa daha denemek adına, beyni güçlendirme aşkıyla.

Narutsatrimed