Denilenler ve Yapılanlar Hakkında
- Pınar Demirtaş Turan
- 5 Haz 2024
- 2 dakikada okunur
Sosyal bilimler insanları çözümlemek için kategorileri kullanıyor elbette çünkü insan psikolojisini, mutlak değer formülünü kullanarak her durumda işlemden pozitif çıkarmak ya da -1 ile çarpıp her şart ve koşulda negatif sonuca ulaşmak mümkün değil.
Analitik zihinler sosyal bilimcileri ya da duygusal zeka ile hareket eden kişileri çoklukla yargılar ve beklenmedikle itham eder, lakin bir gerçek var o da şu ki, sosyal bilimler ispatlanamayan gerçekliklerle doludur.
İş hayatında net açılımlara dual tipolojiler yetmez, analitik vs. duygusal , içe dönük vs. dışadönük gibi ikilemeler dışında kalan envai çeşit kimlikle ve çeşitlilikle karşı karşıyayız.Merak edenler DISC ya da Sosyal Stil Envanterlerine göz atabilir misal.
Lakin benim kayıtlarımda maalesef şöyle bir yargı var, ne zaman ki karşımda her şart ve koşulda evet efendim sepet efendim diye bana iyi hissettirecek kodlar yazan kimseler ile karşılaştıysam hep bildim ki maalesef şimdi karşımdakini memnun edeyim ama keşke ölse kodu çalışıyordu arkada:) Size sürekli ama sürekli iyi hissettirenler, şartsız koşulsuz sizi memnun edenler ise bu durumu bir düşünün. Hep ardımda görünüp her daim beni destekleyen şemaları çizen profiller her daim benden daha güçlü gördükleri herkesi de beni zor durumlara sürükleyerek memnun etmeye pek güzel çalıştı defalarca. Yüzüme gülmeleri, güzel sözler söylemeleri, ruhumu okşamaları hep işaretlerdi benim için. Bu konuda da transaksiyonel analiz kuramlarına bakmanızı öneririm.
Bir dostum bana "hiç mi farkına varmıyorsun gerçek yüzlerini" demişti. Elbette farkındaydım ama güzel olan da buydu sanırım. Arkadan dolanan ama bana krallar gibi hissettiren o ruhların yüzüne bakmak ve aslında tüm gerçekleri bilerek onlarla çalışmak... Her takımda zayıf ya da güveni zorlayan oyuncular olur. Her arkadan dolanan ya da oyunlar oynamak peşinde olan çalışanı işten çıkarsak ya da takımdan dışlasak, pek az oyuncu ile yola devam etmemiz gerekiyor sanırım...
Bence güzel olan, farkında ve uyanık olmak. Birileri hata yaptığınızda da yanınızda durabilir, yanısıra sizi uyararak ama şartsız koşulsuz sizi destekleyebilir veya kalpten bir inançla gerçekten her durumda size eşlik edebilir ama kanaatimce her şart ve koşulda sen kralsın diyen varsa, o sizin dışınızda pek çok krala da aynı memnun etme enerjisi ile hizmet etmektedir.
Yani en yakın dostlarınız ve hayat arkadaşlarınız dışında size her şart ve koşulda iyi hissettiren biri varsa durumu sorgulayın derim size. Sorgulayın ama bunu yapanları yargılamayın, kendinizi anlatın, iyiye davet edin, yaklaşımlarınızı açıklayın ama sonsuz güvene dayanan bir ihtiyaç halinde bilin ki arkanızda değiller. Bu konu sosyal bilim tipolojileri dışında değil hem içe hem dışa dönük pek çok oyuncu da bu memnun etme çılgınlığı ile sağa sola savruluyor olabilir maalesef, sessiz sakin profillerin de memnun etme enerjisi yüksek olabiliyor.
Kurum canlı bir organizma ve birini memnun etmek için başka birinin hele de liderinizin ardından olumsuz muhabere yaratıyorsanız bilin ki kurum bunu kayıt alıyor ve ileride olası terslikler yaşanınca siz de bu sergilediğiniz negatif performans ile anılıyorsunuz. Kurumsal karma mevcut özetle, sanmayın ki evrensel hafıza kurumda da yok.
Özetle, işinize bakın, iyiye odaklanın, kuyu kazmak ve zarar açmak yerine kendi iyinizi inşa etmek için efor harcayın ki evrensel karma ve kurumsal hafıza sizi negatif kayıtlılar listesine alamasın.
İyiyi görmek, takip etmek, insanları iyiye davet etmek bir değerdir ve güçlü bir liderlik değeridir, aklınızda kalsın. Diğerleri hep vardı hep olacaklar ve bırakın onlar kendi karmaları içinde kavrulup yansınlar, işimize bakıyoruz kısaca, iyiye hizmetle💫
İyiyi Görme Aşkıyla
Narutsatrimed
👏👏👏♥️💐