Analitik Kafalara Kişisel Gelişim Hikayelerinden biri daha...
- Pınar Demirtaş Turan
- 30 Tem 2024
- 2 dakikada okunur

Transaksiyonel analiz kavramını duydunuz mu? Hayata tutunuş stillerimiz hakkında bir mevzu kendisi, ne kadar yetişkin ne kadar çocuk olduğumuzu sorgulayan, hayata ne şekilde yaklaşıp ne senaryolar yazdığımızı ve ne tip sonlara hizmet eden ne tip insanları oyunlarımıza aldığımızı anlatan bir yapısı var TA'nın.
Transaksiyonel analiz yazmaktan helak olmamak için bundan sonra TA diyelim kendi aramızda.
Uzun uzun incelenesi ve öğrenilesi bir sistem TA ve herkesin kendisini bir başka versiyona evirmek için tanımasına hizmet eden bir yapısı var. Bkz. Eric Berne
Örneğin referans çerçevelerimizin yani kalıp yargılar, ön yargılar ve temel tipolojimizin (stereotip) hayata dair verdiğimiz senaryo kararlarına hizmet etmesi gerçeğine bir bakarsak hepimiz kendi yazdığımız bir filmin senaryosuna oyuncular arıyoruz ve kehanetlerimizin nasıl da! gerçek oluverdiğine hayranlıkla bakıyoruz ya da çıkmamız gereken oyunların içinde ısrarla bir rol oynuyoruz.
Danışanlarımdan biri, bana sürekli iş ve özel hayata dair kısa ilişkiler içinde olduğundan bahsetti bir zamanlar. Israrla tekrar eden bir film karesindeyim sanki diye anlattı "sürekli gerçekleşen kehanetlerinden". TA ile tanışana kadar ve bu sistemi iyice anlayana kadar süreçte ilerleyen tüm sorular boyut değiştirdi aklımda.
Peşi sıra kendi hayatıma, planlarıma, tekrar eden ama sevmediğim kehanetlere bakmaya başladım...
Her birimiz istisnasız olarak temel sürücülerimizi koltuğumuzun altına sıkıca sıkıştırıp kendi yazdığımız senaryolara hizmet edecek ortamlar, insanlar, oyuncular arıyoruz . Kadersel kayıplar, karar verme ya da seçme şansımız olmayan kazalar, travmalar vb. elbette bu kararların içinde yok, o konu başka derin bir yolculuk sistemine dayanıyor ve burada ondan bahsetmeyeceğiz.
Hep aynı tip hataları yapan insanları dışarıda bırakırsak, tekrar tekrar BAŞINA GELENLER hakkında şikayet eden on yüz bin milyon insan olması bir tesadüf olabilir mi? Bence zaten tesadüf yok ama olamaz...
Aynı oyunu tekrar tekrar kurup, aynı hayata dair indirimleri tekrar tekrar yapıp, aynı referans çerçevesinden aynı sürücüler ile yolculuk sergileyip farklı bir sonuç beklemek ne kadar mümkün?
Neyi değiştirelim acaba? Hayatımızdaki insanlardan başlamak bir seçenek ama bence önce kendimize, isteklerimize, sürüş tekniklerimize, hayatımıza soktuğumuz ve barındırdığımız insanlara, hayattan beklentilerimize karşılık, hayata sunduklarımıza bir bakalım...
Hayat içinde, bireysel anlamda, ilişkilerimizde, kariyerimizde sürekli devinim halindeyiz, değişim evrensel ve kaçınılmaz bir gerçek. Sorun şu ki ben neye evrileyim ve nereye ilerleyeyim sorusuna cevap verdikten hemen sonra şunu bir sormakta fayda var, peki ben şu an evrilmek istediğim versiyona ne kadar uzaktayım, kimim, neredeyim...
Peşinden gelenler zaten bir proje akışı niteliğinde...
Neleri öğrenmeye ihtiyacım var?
Bana kim yardım edebilir, kimlerden ne destek alabilirim?
Varış noktasına ulaştığımı nereden anlayacağım?
Değişim hikayemde kendime yepyeni bir senaryo yazmak için ilk minnacık adımım ne olabilir?
Analitik zihinler bu yazılanlara "softskills stories" gözüyle bakabiliyor zaman zaman, o zaman buyrun size yalın koçluk odaklı DMAIC model kişisel dönüşüm yol haritası😁 Baştan bir tekrar okuyun yukarıdaki soruları, yine konuşalım💫
Sanırım bir sonraki yazıda biraz da sürücüler ve onları kullanma tekniklerimizi açarım, keza orada da kendimize hizmet edecek güzel ipuçları yakalayacağımızı düşünüyorum.
Ahmet Süha Koçel hocamızın deyimiyle "sen değiş dünya değişsin" sevgili okuyucu, durmak yok yola devam, bir ileri sürüme ve bir üst versiyona hedefle.
TA aşkıyla...
Narutsatrimed
#kişiselgelişim #liderlikgelişimi #dmaic #softskills #değişimyönetimi #motivasyonstratejisi #yetenekyönetimi #fikirlerdenürünlere #liderlikstratejisi #değerlinsangelişimi #şirketkültürü #işyaşamdengesi
Commentaires